|
|
|
|
|
 |
|
 |
Her İşin Başı, Din Gayretidir |
 |
Cuma, 18 Temmuz 2008 |
Bir büyük zât oğluna nasihatında diyor ki: "Evvelâ, her şeyden önce, Ehl-i sünnet i'tikâdı üzere ol. Her şeyden çok Peygamber efendimizi sev. Peygamber efendimizi kendinden, anandan, babandan ve kardeşlerinden daha çok sevmezsen hakîkî müslimân olamazsın". Özellikle Peygamberimiz diyor.
Abdülhakim efendi hazretleri buyuruyorlar ki; "Bütün peygamberler Allaha aşıktır, Allahü teala da peygamberine aşıktır". Azrail aleyhisselam, buyuruyor ki; Kim ki Cenab-ı peygambere günde on salavat-ı şerife okursa, onun ruhunu peygamberlerin ruhunu aldığım gibi alırım, acıtmam buyuruyor. Bizim için bu müjdedir. Ümmeti olduğumuz devlet yeter..
Büyükler buyuruyor ki; Allahü teala bir kuluna iki şeyi vermişse, ona herşeyi vermiştir, tam vermiştir. Onun bir başka şey istemeye hakkı yoktur. Birincisi Ehl-i sünnet itikadı, ikincisi Allahü tealanın sevgili bir kulunu tanımaktır... o halde bunun şükrünü de yapmak lazımdır ki elimizden gitmesin.
Îmân ni'metinin şükrünü yapabilmek için, sahip olduğumuz îmân cevherini herkese anlatmak, duyurmak lâzımdır. İnsanlar ebedî ateşde yanmasın düşüncesinde olmak lâzımdır. Emr-i ma'rûf da bu demekdir.
İmamı Rabbani hazretleri 213. mektubunda buyuruyor ki; "Va’zların özü ve nasîhatların kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikde bulunmakdır. Allah adamı olmak ve islâmiyyete yapışmak da, müslimânların çeşidli fırkaları arasında, kurtuluş fırkası olduğu müjdelenmiş olan, Ehl-i sünnet vel-cemâ’atin doğru yoluna sarılmağa bağlıdır. Bu büyüklerin yolunda gitmedikçe kurtuluş olamaz. Bunların anladıklarına tâbi’ olmadıkça, se’âdete kavuşulamaz. Akl sâhibleri, ilm adamları ve Evliyânın keşfleri, bu sözümüzün doğru olduğunu bildirmekdedirler. Yanlışlık olamaz..... Hâfız imâm da, aklını fikrini dînin yayılmasına vermişdir. Zâten her müslimânın böyle olması lâzımdır".. O halde hepimiz, Hafız imam gibi, dinimizin yayılması, tanınması için fevkalade gayret etmeliyiz. Zira büyüklerimiz buyuruyor ki; "Bir beldede emr-i mâruf yapılıyorsa oraya umûmi bela gelmez". Îmânı tam olan bir müslüman emr-i maruf yapmadan duramaz, çünki hiçbir canlının yanmasına dayanamaz... eğer bir insan ben kurtulayım da başkası ne olursa olsun diyorsa, imanında noksanlık vardır. Her kabdan içindeki dışarıya sızar, herkes yanında ne varsa onu ikram eder..
İnsanlar ebedî ateşde yanmasın diye uğraşmak aşkı, Allahü tealanın sevdiği kullarının kalbindeki hususî bir haldir, kime verilirse çok şükretmesi lazımdır. Elbet, nefsî diyenlerle, ümmetî diyenler bir olmaz.
Âşıkta akıl olmazmış... Büyükler buyuruyorlar ki; Aşkla akıl bir araya gelmez. Adam ya akıllıdır; aşktan haberi yoktur. Ya da âşıktır; aklı yoktur.
Herhangi bir insana bir iyilik etmek, gökten lamba olarak yere inse, bu iyilikten hasıl olan nur o kadar parlaktır ki; güneş onun yanında çok sönük kalır. Hele bu hizmet ile bir insanın hidayetine sebeb olunursa kıymeti hiç ölçülemez.
Rabbimizin karşılıksız ihsân etdiği, îmân ni'metine şükr edebilmemiz elbette lazımdır.
Îmânın temeli ve en mühim alameti, hubb-i fillah ve buğd-i fillahdır. Yani, Allahü tealanın sevdiklerini yalnız Allahü tealanın rızası için sevmek ve Allahü tealanın sevmediklerini de yalnız Allahü tealanın rızası için sevmemekdir. Çünkü Hadis-i şerif'te, dünyada birbirini sevenler, ahirette de beraber olacaktır buyuruluyor. Allahü tealanın sevgili kullarını sevenler, son nefeste imanla ölürler. Ve mahşer yerinde de sevdiklerinin yanında haşr olup, ahiret hayatında da beraber bulunurlar. Bunun için de, kimin sevilip kimin sevilmeyeceğini iyi öğrenmemiz lazımdır... Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir. Ahiretde bize, sen kimsin demezler, dünyada iken kiminle idin derler. Ahiretde nerede ve kiminle olmak istiyorsak bunu dünyada iken seçmemiz lazımdır. İmanın korunması, ancak imanını koruyanlarla beraber olmakla mümkündür. İyi insanlar ile beraber olmak, kurtulmaya alamettir.
İman çok hassastır, bir kelime ile gelir, bir kelime ile gider... Birisinin cebinde çok kıymeti bir cevher olsa, kimse çalmasın diye hiçbir yere bırakmaz. Hep onu düşünür ve hiç unutmaz. Onu kimse çalmasın diye, aklı fikri onu korumakta olacaktır. Nihayetinde bu bir dünya malıdır, çalınsa ne olur, çalınmasa ne olur. Ama iman gitti mi, maazallah! Bütün seadetler gider, bütün felaketler gelir. Bir büyük zat buyuruyor ki; Bu imanın korunması ancak imanını koruyanlarla beraber olmakla mümkündür. İmamı rabbani hazretleri dünyanın kötülüğünü anlatırken buyuruyor ki; Haramlardan günahlardan sakınmak dünyadan sakınmaktır. Bu kadar kıymetli imanı muhafaza etmek nasıl mümkün olabilir. Ne yapmak lazım onu korumak için. Buyuruyor ki; "Onu koruyanlarla beraber olmak lazım". Tek başınıza, yabancılarla kalırsanız kurtulamazsınız çünkü insanın ahlakı bulaşıcıdır. Kötü ahlakta bulaşıcıdır, iyi ahlakta bulaşıcıdır. Onun için iyi insanlar ile beraber olmak, kurtulmaya alamettir. Ahir zamandaki insanların en büyük sıkıntısı imanını korumaktır.
Dünyânın neresinde olursa olsun, her insana önce lâzım olan şey, dînini, îmânını öğrenmekdir. Din, eskiden islâm âlimlerinden kolayca öğrenilirdi. Şimdi, âhir zemân olduğu için, hiç biryerde hakîkî din âlimi kalmadı gibi. Şimdi dîni, îmânı doğru olarak öğrenmek için tek çâre, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarını okumakdır. Bu kitâbları bulmak, Allahü teâlânın büyük bir ihsânıdır. Hakîkî din kitâbı bulup okumak, çok güç oldu. Gençler, muhtelîf oyunlara bağlanıp, hakîki kitâb bulmakdan ve okumakdan mahrûm edilmekdedir. Birçok gencin, oyundan başka birşey düşünmediklerini görüyoruz. Bu hastalık, gençler arasında yayılmakdadır. Müslimân ana-babaların, çocuklarını bu hastalıkdan korumaları çok lâzımdır. Bunun için, çocuklarına dînini haber vermeleri ve din kitâbı okumağa alışdırmaları lâzımdır.
Abdülhakim efendi hazretleri; "Pis borudan şifa gelmez" buyuruyorlar. Vücudumuzun gıdasını almakta dikkat ettiğimiz gibi ruhumuzun gıdasını almakta da dikkat etmeliyiz, hatta daha çok dikkatli olmalıyız. Ruhun gıdası ilimdir, dindir, ibadetlerdir. Bedene bozuk gıda alan ölür, fakat ruha bozuk gıda alan imanını kaybeder. Yediğimizin nasıl ki temiz olmasına dikkat ediyorsak, okuyacağımız kitabı da iyi seçmeliyiz. Yazan, yazdığından önemlidir.
Siteniz huzurpınarı, ruhlara temiz ve sağlam gıda temini için hizmet vermektedir. Ve her zaman çok kıymetli yeni ilaveler yapılmakta, devamlı olarak büyümektedir. |
TasavvuF:
Başlıklar |
Cevaplar |
Yazar |
Görüntüleme |
Son Gönderilen |
 |
Sabit: ÎMAN VE NİKÂHA ZARAR VEREN SÖZLER
|
12 |
Zulal |
578 |
Fri Jan 18, 2008 7:27 am
gulyuzlum  |
 |
Sabit: HAREMLİK – SELÂMLIK ÜZERİNE
|
0 |
Zulal |
180 |
Mon Oct 29, 2007 5:58 pm
Zulal  |
 |
aşk oolsun!....
|
0 |
eymen_nur |
12 |
Tue Jul 22, 2008 9:14 pm
eymen_nur  |
 |
vahy veilham
|
0 |
alim |
33 |
Sat Jul 12, 2008 5:08 am
alim  |
 |
"Allâh'a ne cevap vereceksin, onu düşün!"
|
1 |
gulyuzlum |
42 |
Sun Jun 29, 2008 5:48 pm
omerhattab  |
 |
TEFEKKÜR, İNSANI HAYRA-İYİLİĞE SEVKEDER
|
0 |
gulyuzlum |
30 |
Sun Jun 22, 2008 5:01 am
gulyuzlum  |
 |
KENDİNDEN KENDİ VARLIĞINDAN KURTULMUŞ BİR CANDA ZEVK İÇİNDE
|
6 |
naye |
241 |
Sun Jun 15, 2008 7:08 am
naye  |
 |
KALB CİSMANİ VARLIĞI İLE BİR ATOM, RUHANİ VARLIĞIYLA BİR ...
|
0 |
gulyuzlum |
40 |
Mon May 26, 2008 5:26 am
gulyuzlum  |
 |
semerkand dergısı
|
0 |
yuksel |
46 |
Thu May 22, 2008 10:47 pm
yuksel  |
 |
CÜNEYDİ BAĞDADİ'den
|
1 |
enver43 |
65 |
Wed May 21, 2008 7:09 pm
Zulal  |
 |
CÜNEYDİ BAĞDADİ'den (ra)
|
0 |
enver43 |
33 |
Wed May 21, 2008 7:53 am
enver43  |
 |
NEDEN NAMAZ KILMIYORSUN???
|
0 |
sel_kur |
50 |
Fri May 09, 2008 5:09 pm
sel_kur  |
 |
"Bir yalanla iki kelleyi kurtardın"
|
4 |
gulyuzlum |
120 |
Fri May 02, 2008 8:39 pm
gulferi  |
 |
Aşkın Rengine Boyanmak!
|
8 |
GeLincik |
461 |
Thu Apr 24, 2008 1:58 am
GeLincik  |
 |
nefsin sıfat ve mertebeleri
|
0 |
eymen_nur |
66 |
Mon Apr 14, 2008 4:01 am
eymen_nur  |
 |
TASAVVUFİ SÖZLER
|
0 |
enver43 |
82 |
Sun Apr 13, 2008 12:14 pm
enver43  |
 |
İHSÂN EHLİNE BİR DE “ZİYÂDE” VARDIR
|
2 |
Zulal |
82 |
Wed Apr 02, 2008 1:25 am
gulferi  |
 |
nun harfi hakkında
|
2 |
rayiha |
162 |
Sun Mar 23, 2008 1:21 am
eymen_nur  |
 |
vav ile elif
|
5 |
gulirana |
433 |
Sat Mar 22, 2008 9:56 pm
rayiha  |
 |
NURUNUZ AYN OLSUN !!!
|
4 |
hakandidinir |
177 |
Thu Mar 20, 2008 12:22 am
hakandidinir  |
 |
Hz. Mevlana’da zikir sırrı
|
6 |
hakandidinir |
183 |
Thu Mar 20, 2008 12:21 am
hakandidinir  |
 |
NEDİR GÖNÜL
|
0 |
hakandidinir |
122 |
Wed Mar 19, 2008 7:56 am
hakandidinir  |
 |
ATEŞLER İÇİNDE
|
0 |
hakandidinir |
63 |
Wed Mar 19, 2008 7:54 am
hakandidinir  |
 |
HER TÜRLÜ İLLETİN BAŞI:ÇOK YEMEK, ÇOK UYUMAK, ÇOK KONUŞMAK
|
4 |
gulyaprak |
451 |
Wed Mar 19, 2008 7:46 am
hakandidinir  |
 |
ALLAH DOSTLARINDAN..
|
3 |
aymila |
233 |
Wed Mar 19, 2008 7:35 am
hakandidinir  |
 |
TASAVVUFİ AŞK...
|
0 |
hakandidinir |
93 |
Wed Mar 19, 2008 7:27 am
hakandidinir  |
 |
Gece namazları...
|
1 |
gulyuzlum |
75 |
Wed Mar 19, 2008 7:22 am
hakandidinir  |
 |
murşidı kamıl ve murıdı
|
0 |
yuksel |
99 |
Thu Feb 28, 2008 7:44 am
yuksel  |
 |
ZORDUR ELİF OLMAK
|
10 |
hakandidinir |
454 |
Thu Feb 28, 2008 6:01 am
hakandidinir  |
 |
guzel koku
|
0 |
yuksel |
84 |
Fri Feb 08, 2008 6:48 am
yuksel  |
 |
BÜYÜK GÜNAHLAR (KEBAİR)
|
2 |
enver43 |
241 |
Tue Feb 05, 2008 5:53 am
yuksel  |
 |
arıfler yolunun edeplerı
|
0 |
yuksel |
103 |
Tue Feb 05, 2008 4:43 am
yuksel  |
 |
ÎMÂNIN TADINI ALDIRAN ÜÇ ŞEY
|
2 |
gulyaprak |
287 |
Sun Dec 23, 2007 1:20 am
hakandidinir  |
 |
zühd nedİr?
|
6 |
gulyaprak |
460 |
Sat Dec 08, 2007 6:49 am
hakandidinir  |
 |
PERDE KALKARSA GÖRÜRÜZ
|
3 |
Zulal |
223 |
Sat Dec 08, 2007 6:40 am
hakandidinir  |
 |
Allah bizden ne istiyor?
|
2 |
herseycokguzel |
230 |
Sat Dec 08, 2007 6:32 am
hakandidinir  |
 |
PEYGAMBER EFENDİMİZ ZAMANİNDAKİ İSLAM VE BUGUNKU İSLAM
|
0 |
herseycokguzel |
170 |
Thu Dec 06, 2007 5:18 am
herseycokguzel  |
 |
Amenu olmak, Takva sahibi olmak
|
0 |
herseycokguzel |
162 |
Thu Dec 06, 2007 5:07 am
herseycokguzel  |
 |
MUTLU OLMAYI KİM İSTEMEZ Kİ !!!
|
0 |
herseycokguzel |
137 |
Thu Dec 06, 2007 4:41 am
herseycokguzel  |
 |
TASAVVUFÎ TÂBİRLERİMİZ.... “ENE - ENÂİYET”
|
3 |
Zulal |
262 |
Tue Dec 04, 2007 7:53 am
mykk  |
 |
NEFİS VE HEVÂ
|
4 |
gulyaprak |
295 |
Sat Nov 10, 2007 5:16 pm
salih  |
 |
Sûfîlerin kullandıkları özel tabirlerden
|
0 |
enver43 |
171 |
Fri Nov 09, 2007 6:23 am
enver43  |
 |
ÎMÂNIN TADINI ALDIRAN ÜÇ ŞEY
|
0 |
Zulal |
142 |
Thu Oct 25, 2007 6:22 pm
Zulal  |
 |
Sen aslında Elifsin
|
2 |
ahmetcan |
238 |
Sat Oct 20, 2007 5:20 am
naye  |
 |
MÜNAFIKLARIN SIFATLARI VE HÜKÜMLERİ
|
1 |
Zulal |
165 |
Fri Oct 19, 2007 8:24 pm
naye  |
 |
RUH,BEDEN..
|
0 |
Ertugrul |
153 |
Fri Oct 19, 2007 6:28 am
Ertugrul  |
 |
Ailevi Görevler
|
0 |
Zulal |
152 |
Thu Oct 18, 2007 11:02 pm
Zulal  |
 |
FAKÎR NE DEMEKTİR?
|
1 |
gulyaprak |
237 |
Tue Oct 16, 2007 4:21 pm
salih  |
 |
Sevgi
|
0 |
naye |
127 |
Mon Oct 15, 2007 7:09 pm
naye  |
 |
tasavvufta 4 kapı
|
414. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için, biriniz öfkelenince hemen abdest alsın!"
Ebû Vail radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
415. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz ayaktayken öfkelenirse, hemen otursun. Öfkesi giderse iyi, gitmezse hemen yatsın."
Ebû Zer radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
416. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, öfkesinin gereğini yerine getirmeye gücü yettiği hâlde, kendini firenlerse, Allah onu, kıyamet gününde, yaratıkların huzurunda çağırır ve hurilerden dilediğini almakta serbest bırakır."
Sehl radıyallahu anh. Tirmizî.
417. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem sordu:
"Siz kime pehlivan dersiniz?"
"Yenilmeyen kişiye."
"Hayır, asıl pehlivan, kızgınlık anında öfkesine hâkim olan kimsedir," buyurdu.
İbn Mesûd radıyallahu anh. Müslim.
418. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem sordu:
"içinizde kimi müflis sayarsınız?"
"Malı kalmayan kimseyi."
"Hayır, asıl müflis, kıyamet gününde, ona sövmüş, buna zulmetmiş, berikinin malını almış olarak gelen kimsedir. Orada ne dinar vardır, ne de dirhem. Sevapları alınıp o kimselere verilir. Yetmez, bu defa onların günahları sırtına yüklenir. işte müflis odur.
İbn Mesûd radıyallahu anh. Rezîn.
419. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Öğretin, kolaylaştırın ve güçleştirmeyin! Biriniz kızdığı zaman, sussun!"
İbn Abbas radıyallahu anh. Ahmed.
420. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Hasetten, kıskanıcılıktan şiddetle kaçının! Çünkü haset, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi, sevapları yer bitirir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
421. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"insanlarda bulunan huyların en kötüsü, tutkulu bir cimrilik ve şiddetli bir korkaklıktır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
422. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Size, sizden önceki milletlerin hastalığı olan haset ve kin bulaşmış. Bunlar kazıyıcıdır. Ancak, ben saç kazımayı kastetmiyorum. Onlar din kazıyıcısıdır.
Canım elinde olan Allaha yemin ederim ki, îman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de tam îman etmiş sayılmazsınız.
Birbirinizi sevmenizi sağlayacak bir şeyi size göstereyim mi? Aranızda selâmı yaygınlaştırın!"
Zübeyr radıyallahu anh. Tirmizî.
423. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Zandan uzak durun! Çünkü zan, sözün en yalanıdır.
Başkalarının gizli konuştuklarını yaymayın!
Birbirlerinizin ayıplarını araştırmayın!
Gereksiz yere rekabete girmeyin!
Birbirinizi kıskanmayın!
Birbirinize kin tutmayın!
Birbirinize sırt çevirmeyin!
Ey Allahın kulları, Allahın size emrettiği gibi kardeş olun!
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder, ne de onu yüzüstü bırakır. Ona hakaret de etmez."
Sonra kalbini gösterdi:
"Takva buradadır, takva buradadır, takva buradadır!
Kişinin, müslüman kardeşini hor görmesi, kötülük bakımından kendisine yeter de artar bile.
Müslümanın herşeyi müslümana haramdır: kanı, şerefi, malı...
Allah, sizin ne bedenlerinize, ne biçimlerinize ve ne de amellerinize bakmaz, kalblerinize bakar."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
424. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah buyuruyor:
izzet ve büyüklük benim elbisemdir. Bu ikisinde her kim benimle çarpışırsa, ona azap edirim."
Ebû Saîd radıyallahu anh. Müslim.
425. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem:
"Kalbinde zerre kadar kibir, büyüklenme bulunan kimse cennete giremez!" buyurdu.
Bir adam, "Fakat kişi, elbisesinin ve ayakkabılarının güzel olmasını ister."
Şöyle buyurdu:
"Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir, Hakkı inkâr edip, insanlara üstten bakmaktır."
İbn Mesûd radıyallahu anh. Müslim.
426. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"insanlar, ya cehennem kömüründen başka bir şey olmayan ölmüş atalarıyla övünmekten vazgeçerler, ya da Allah katında, burnuyla pislik yuvarlayan böcekten daha âdi bir dereceye düşerler.
Allah teâlâ sizlerden kötü dönem kibrini temizledi. Artık kişi, ya günahtan sakınan bir mümindir, ya da azgın bir günahkâr.
insanların tümü Ademin çocuklarıdır. Adem ise topraktan yaratılmıştır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
427. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah bana, "alçakgönüllü olmanız, birbirinize karşı büyüklenmemeniz, böylece kimsenin kimseye tecavüz etmemesi," hususlarını bildirdi."
Iyad radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
|
|
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|